Özet
Aydınlanma Çağı deyince aklımıza ne geliyor? Aslında adından yola çıkarak insanın düşüncelerinin aydınlanmasıyla gerçekleşen modernleşme süreci diyebiliriz. Peki bu sürece en çok damga vuran olay nedir dersek şüphesiz ki bunun cevabı Fransız İhtilali olacaktır. Bu yazıda Fransız İhtilali öncesi ve sonraki sürecini ve Fransız İhtilali’nin dünyada uyandırdığı yankıdan bahsedeceğiz. Fransız İhtilali’nden sonraki değişimlere, milliyetçi düşüncelere, yönetim biçimlerine, fikir değişimlerine ve bizim için en önemlisi olan eğitime olan etkisini inceleyeceğiz. Özel olarak ise bu büyük devrimin Osmanlı Devleti üzerinde oluşturduğu olumsuz durumlardan ve Osmanlı düşünce hayatına yansıyan değişimleri üzerine konuşacağız.
Giriş
Fransız İhtilali’ni dünyada gerçekleşen en önemli dönüm noktalarından biri olarak görebiliriz. 1789-1799 yılları arasında meydana gelmiştir. Bu 10 yıl içinde Fransa iç siyaseti hiç olmadığı kadar sarsılmıştır. Bu devrim binlerce insanın ölümüne sebep olmuştur. Peki ne için? Bunca karışıklık nedendi? İhtilalin en önemli nedeni, değişime direnen siyasal yapı ile değişen toplumsal ve ekonomik dinamiğin arasındaki çatışmadır. Bunun sonucunda asırlardır süren siyasi ve toplumsal düzen değişmiş, tüm dünyayı etkileyecek yeni bir düzen ortaya çıkmıştır. Fransız Devrimi’nin ortaya çıkardığı özgürlük, eşitlik, kardeşlik, milliyetçilik gibi siyasal kavramlar tüm dünyayı etkilemiştir. Fransız İhtilali’nin bir diğer nedeni ise 17. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Aydınlanma düşüncesidir. Bu düşünce aklı ve bilimi öne çıkarıyordu. Fransa da özellikle felsefe ve siyaset alanında etkili oldu. J.J. Rousseau, Montesquieu, Voltaire gibi düşünürler Kral’ın yetkilerinin sınırlandırılması, kanun ve yasaların üstünlüğü, milletin egemenliği, eşitlik, insan hakları, özgürlük gibi hususları öne çıkardılar. Bu düşünceler özellikle şehirli ve eğitimli kesimler arasında rağbet gördü ve yayıldı. Bir diğer önemli neden ise Fransa’nın var olan büyük ekonomik krizi idi. Bu kriz geniş halk kitlelerini vuruyordu. Açık olarak halkın soylulara ve kraliyet ailesine karşı sabrı ve güveni kalmamıştı.
Kavramsal Bilgiler
Fransız İhtilali’nin kıvılcımı uzun zamandır toplanmayan danışma meclisi olan Etats Generaux’nun tekrar toplanmasıyla ateşlendi. Toplanmanın amacı tükenmekte olan devlet hazinesini doldurmak için koyulacak yeni vergilere toplumsal bir dayanak olması idi. Fakat halk kesiminden olan bazı üyeler, mecliste halkı temsil ettiklerini ve bir anayasa yapmadan ayrılmamaya yemin ettiklerini dile getirdiler. Din adamlarının büyük çoğunluğu da halk temsilcilerine destek verince kral geri adım atmak zorunda kaldı ve bir anayasa hazırlanmaya başlandı. Arka planda Kral 16. Lui durumu kontrolü altına almak için askeri önlemler almaya çalışsa da bu halkın var olan öfkesini isyan seviyesine getirdi. Halk akın akın Paris’te hapishane olarak kullanılan Bastille Kalesi’ne saldırdı. Artık olan olaylar kralın kontrolünden de çıkmaya başladı. Meclis hızlı bir şekilde rejimi değiştirmek için işe koyuldu. Aynı zamanda İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi ilan edildi. Soylular ve din adamlarının sahip oldukları tüm ayrıcalıklar ellerinden alındı. Takvim 1971’i gösterdiğinde Anayasa ilan edildi ve Fransa meşruti monarşi şeklinde yönetilmeye başlandı. Çok geçmeden kraliyet karşıtları güç kazandı ve krallığı kaldırarak yerine cumhuriyeti ilan ettiler. Kral 16. Lui ise dönemin kilit ismi olan giyotinle idam edildi.

Cumhuriyetin ilan edilmesi beraberinde sert isyanlar binlerce ölüm ve kaos getirmişti. Krallıkla yönetilen Avrupa devletleri Fransa’da yaşanan ihtilalin kendi ülkelerine sıçramasından korkuyordu. Bu sebeple Fransa’ya savaş açtılar. Şaşırtıcı bir şekilde Fransa; Avusturya, Prusya, İngiltere, İspanya, Hollanda ve İtalyan devletleriyle yaptığı savaşların çoğundan zaferle ayrıldı ve topraklarını genişletti. Bu durum Fransız milliyetçiliğinin daha fazla genişlemesine yol açtı. Napolyon Bonapart Avrupa savaşlarında öne çıkan genç bir generaldi. Başarıları onun iktidar üzerinde nüfuz sağlamasını beraberinde getirdi. Çok geçmeden 1799 yılında bir darbe ile iktidarı ele geçirdi. Bu tarihlerde Fransız İhtilali’nin sona erdiği kabul görmektedir. Fakat 1804 yılında Napolyon kendisini İmparator ilan edip Fransa’ya tekrar monarşiyi getirmişti.
Napolyon Bonapart
Peki Fransız İhtilali’nin dünya üzerinde ne gibi etkiler bıraktı? İhtilalle birlikte yayılan bireysel özgürlükler, insan hakları, eşit vatandaşlık gibi kavramlar dünya genelinde anayasal rejimlerin ve demokrasinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Ulus-devlet fikri akabinde milliyetçilik duygularını kabartmıştır. Din adamlarına duyulan saygının azalmasıyla birlikte din ve devlet işlerinin ayrılmasını öngören laiklik anlayışı devlet yönetimlerinde daha popüler olmaya başlamıştır. Din ve inanç özgürlüğü genişlemiştir. İhtilal uzun vadede olumlu sonuçlar ve fikirlere yol açtıysa da bu büyük devrim süresince yaşanan olaylar, baskılar, zulümler ve binlerce insanın ölümü demokrasiye, insan haklarına o kadar da kolay ulaşılmadığının göstergesidir. Bu dönemin sembolü giyotinle kesilmiş başlar olmuştur.
Özel olarak Avrupa Devleti olan Osmanlı’ya baktığımızda ise Fransız İhtilali çok uluslu devlet olan Osmanlı’da yıkıcı etkiler bırakmıştır. Yaygınlaşan milliyetçilik akımı Osmanlı Devleti içinde bulunan etnik grupların bağımsızlık taleplerini arttırmıştır. Gayrimüslim halk arasında ayrılıkçı hareketler gözlendi ve bu durum Osmanlı Devleti’nin parçalanmasına yol açmıştır. Fakat bir yandan eşitlik, insan hakları, anayasal düzen gibi fikirler Osmanlı aydınları tarafından benimsendi. Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve Kanun-i Esasi de bu fikirlerin izleri görülmektedir.
Bizim için önemli kısım olan devrimin eğitim öğretim üzerinde nasıl bir etki bıraktığıdır. Eğitimin kurumsallaşmasına ve öğretmenliğin meslekleşmesine etki eden önemli olaylardan biri de Fransız İhtilali’dir. İhtilalin ebeveynleri, devrimin getirdiği hürriyet, özgürlük ve eşitlik kavramlarının gerçekleşmesini ancak toplumun tüm kısmına hitap eden bir halk eğitimi ve örgün eğitim yoluyla gerçekleşebileceğine inanmışlardır. Örneğin, devrimin velilerinden Condorcet ‘e göre devlet, bir millî birlik devleti olarak aynı zamanda bir eğitim devletidir. Ona göre, ancak iyi bir millî eğitim politikası sayesinde, yetenekler ortaya çıkan ve insanlar arasında gerçek başarıya ulaşması sağlanabilir. (Aytaç, 1992, 205-211). Bu süreçte eğitimin laikleşmesi hız kazandı. Akabinde laik, parasız ve zorunlu eğitim, Avrupa okulunun eğitimine Fransız İhtilali’yle girmiş oldu. Geleneksel ve kalıplaşmış din adamı tipinden farklı olarak ondan bağımsız bir öğretmen tipi yaratma yoluna gidilmiştir. Fransız İhtilali’nin öğretmenliğin meslekleşme sürecine en önemli etkisi memurlaşması ve misyonerleşmesi olmuştur. Fransız İhtilali’yle ortaya çıkan ulus devlet anlayışı bir zaman sonra vatandaşlık eğitimi gibi tüm ulus devletlerde yüceltilmiş siyasi amaç haline gelmiştir. Ulus-devlet anlayışı vatandaş yetiştirme amacına yöneldiği için eğitimin kitleselleşmesini hızlandırmıştır. İhtilal olmadan önce Batı Avrupa’da eğitim özel ve tercihe bağlı olup soyluların elindeyken Fransız Devrimi’yle birlikte zaman içinde eğitim devlet tarafından üstlenilen, parasız ve herkese yönelik bir hak olarak yaygınlaşmaya başlamıştır.
Tartışma ve Sonuç
Fransız İhtilali’nin tüm dünyaya yaydığı en önemli noktalardan biri hiç şüphesiz eşitlik ilkesi olmuştur. İnsanların cinsiyet, ırk, din, dil farklılığına bakılmaksızın eşit olduğu, soyluların ve din adamlarının herhangi bir ayrıcalığa sahip olmaması eşitlik ilkesinin uygulanmasıyla mümkün olmuştur. Bir bakıma köleliğe karşı hareketin öncüsü olduğunu da söyleyebiliriz. İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirgesi’nin yayınlanmasıyla birlikte insan hakları ilk defa ortaya çıkmıştır. Sadece Fransa değil diğer Avrupa ülkeleri de bu bildirgeyi kabul etmek zorunda kalmıştır. Fransız İhtilali’nden sonra milliyetçilik artık bir ideoloji haline gelmiştir. Mutlak Monarşinin yıkılıp Cumhuriyet’in kurulması ile tüm dünya milliyetçilik, laiklik ve eşitlik ile tanışmıştır. Din ve devlet işlerinin ayrılması Laiklik ilkesini doğurmuştur. Kilisenin gücünün azalması gelecek yıllarda diğer dinlerin sahip olduğu ayrıcalıkların da kalkmasına ve devlet işlerinden din işlerinin tamamıyla ayrılmasına sebep olmuştur.
Sonuç olarak Fransız İhtilali tüm Avrupa’yı etkisi altına alarak mutlak monarşinin aşılamaz bir güç olmadığını, monarşiye karşı ayaklanılabileceğini, tüm insanların eşit olduğunu bize göstermiştir. Fransız İhtilali; cumhuriyet, milliyet, eşitlik fikirlerinin doğmasına neden olarak günümüze kadar gelen ilerici ve devrimci bir hareket olarak tarihte yerini almıştır.
Kaynaklar
Yakut, Kemal. “Fransız İhtilâli.” Çağdaş Dünya Tarihi (1999): 68-84.
BİLHAN, Saffet. “BÜYÜK FRANSIZ İHTİLALİ VE TÜRK DEVRİM HAREKETLERİ.” (1981).
“Fransız İhtilali: Dünyayı Değiştiren On yıl”. Wikitarih, Wikitarih Medya, 25 Kasım 2019, https://www.wikitarih.com/fransiz-ihtilali/. 5 Nisan 2023.
Wikipedia katılımcıları. ‘Fransız Devrimi’, Vikipedi, Özgür Ansiklopedi, 31 Mart 2023, <https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Frans%C4%B1z_Devrimi&oldid=29518234>. 5 Nisan 2023.
Aydınoğlu, Elif Sinem. “Fransız İhtilali’nin Tarihteki Önemi”. Boboscope, Boboscope Medya, 08 Aralık 2022, https://boboscope.com/icerik/fransiz-ihtilalinin-tarihteki-onemi. 5 Nisan 2023.
Özpolat, Abdulvahap. “ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNDEKİ DEĞİŞMELERİN TARİHSEL-TOPLUMSAL BAĞLAMI”. Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü, MEB, 19 Nisan 2022, https://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/166/orta3-ozpolat.htm. 5 Nisan 2023.
Yorum Yap